Peygamberin karakteri
***GİRİŞ***
Allah Kuran'da Ahzab Suresi 21. ayette (33. Bölüm 21. ayet) şöyle buyurur
"Andolsun, Allah'ın Resûlünde, Allah'a ve ahiret gününe kavuşmayı uman ve Allah'ı çok zikreden kimseler için güzel bir örnek vardır."
İnsanlar okumaya devam etmeden önce bunu açıklığa kavuşturmak istiyorum. Muhammed (s.a.v.) her şeyin gökkuşağı ve mutluluk olduğu La La Land'de vaaz vermedi. O, kendisine düşmanca davranan, sözlü ve fiziksel tacizde bulunan kötü insanlarla dolu bir ortamda vaaz verdi. Ayrıca ona ve takipçilerine işkence ettiler. Güvenine birçok kez ihanet ettiler. Yeminlerini bozdular, ona suikast girişiminde bulundular ve daha birçok korkunç şey yaptılar. İlk olarak bundan bahsettim çünkü insanlar genellikle bunu gözden kaçırıyor ve Muhammed'in (s.a.a) etrafındaki ortamın ne kadar kötü olduğunu görmezden geliyorlar. Yine de bu insanlara cevap verme ve onlarla başa çıkma şekli inanılmazdı ve başka hiç kimse daha iyi bir iş çıkaramazdı. Gerçek.
Bundan bahsetmemin nedeni, birçok insanın Muhammed'e saldırmasıdır. Bu insanlar eğitimli değildir ve kalplerinde mühür vardır. Eğer onun hayatıyla ilgili gerçek kaynakları okursanız ve dürüst olursanız, siz de onun ne kadar büyük bir insan olduğunu fark edeceksiniz.
Hayatındaki her şeyin üzerinden geçmeyeceğim ancak bu bölümün sonunda daha fazlasını öğrenebileceğiniz kaynakları size sunacağım, şimdilik neden onun bu dünyada yürüyen en iyi insan olduğuna gelelim.
Onun ne kadar dürüst olduğunu zaten ortaya koymuştum, bunu ve diğer özelliklerini biraz daha genişletmek istiyorum
***KARAKTERİ***
Bu yüzden, onun birkaç özelliğinin üzerinden geçeceğim.
Dürüst ve doğrucuydu
Bundan en başta zaten bahsetmiştim. Asla yalan söylemezdi ve düşmanları bile bunu onaylardı. "El-Emin" (Arapça: الامين ) lakabıyla anılırdı, "sadık, güvenilir" anlamına gelen bir Arap ismi Es-Sadık olarak da bilinir. Birdenbire değişmesi hiç mantıklı değil. Özellikle de art niyetleri eledikten sonra.
2. Basit bir adam
Onunla ilgili herhangi bir biyografi okursanız, peygamberliğinden önce basit bir adam olduğunu görürsünüz. Sade bir hayat yaşadı, saygı duyulan ve alçakgönüllü biriydi. Kendi kendine yeterliydi. Pagan bir ortamdaydı ve peygamberliğinden önce bile bu putlardan nefret ediyordu, insanların bu putlara nasıl yemin edebildiklerini anlayamıyordu.
3. Tutulma onun dürüstlüğünü gösterir
Bundan daha önce de bahsetmiştim ama bir düşünün, eğer bir "sahtekar" olsaydı bu fırsatın üzerine atlardı ama atlamadı.
4. Maddi eşya eksikliği
O Allah'ın Peygamberiydi ama peygamberliğinden sonra bile sade bir yaşam sürdü.
Sunulan argümana yapılan bir itiraz, Muhammed Peygamber'in peygamberlik iddiasını açıklamak için başka bir seçenek olabileceğini içermektedir. Bu ek seçenek, Peygamber'in peygamberlik iddiasının bir efsaneye dayandığı ya da hiç var olmadığıdır. Başka bir deyişle, bunun yerleşik tarihte hiçbir temeli yoktur. Bu itiraz, Muhammed Peygamber'in hayatını destekleyen anlatı ve tanıklıklara güvenilemeyeceğini veya bağımsız olarak doğrulanamayacağını savunur. Özünde, bu iddianın savunucusu İslam tarihine güvenmemektedir.
'Efsane' itirazı tutarsızdır ve âlimlerin Peygamber'in (s.a.a) hayatına dair kaynakların tarihsel bütünlüğünü nasıl sağladıklarına dair bilgi eksikliğini ortaya koymaktadır. Tarihin korunmasına yönelik İslami yaklaşım iki ana unsura dayanmaktadır: 'rivayet zinciri' olarak bilinen isnad ve 'metin veya rapor' anlamına gelen matn. Sağlam bir rivayet zinciri ve bir rapor oluşturmak için kullanılan sağlam kriterler vardır. Bu İslami ilim (İslami entelektüel gelenekte 'ilm ul-hadis' olarak anılır; rivayet bilgisi) hakkında ayrıntıya girmenin yeri burası değildir; ancak ne içerdiğine dair kısa bir özet, sağlamlığını göstermek için yeterli olacaktır.
Rivayet zincirinin sahih olabilmesi için her bir ravinin birçok rasyonel kriteri yerine getirmesi gerekir. Bunlardan bazıları şunlardır: Râvinin adı, lakabı, unvanı, nesebi ve mesleği bilinmelidir.
Muhammed'in (s.a.a) öğretileri kandırılmış ya da yalancı birinin öğretileri değildir. Öğretilerinin birçoğu arasında, insanlığa şefkat, merhamet, alçakgönüllülük, barış, sevgi ve başkalarına nasıl fayda ve hizmet edileceğini öğretti. Peygamber'in (s.a.a) karakteri mükemmeldi. O, erdemlerin zirvesine ulaştı; şefkatli, alçakgönüllü, hoşgörülü, adil ve büyük bir insanlık, hoşgörü ve dindarlık gösterdi. Onun rehberliği de dünya üzerinde eşi benzeri görülmemiş bir etkiye sahipti. Peygamber'in (s.a.a) derin liderliği ve hoşgörü, adalet, ilerleme, inanç özgürlüğü ve hayatın diğer birçok alanındaki yüce öğretileri, onun kandırılmadığını, aksine bir hakikat adamı olduğunu güçlü bir şekilde göstermektedir.
Öğretileri ve karakteri
Muhammed'in (s.a.a) öğretileri ve karakteri, onun insanlığa bir rahmet ve insanları karanlıktan gerçeğin ışığına çıkarmak için İlahi bir ilhamla mesaj verilen asil bir insan olduğunun açık işaretleridir. Aşağıda onun öğretilerinden seçmeler ve yüce karakterinin örnekleri yer almaktadır. Bunların kendi adlarına konuştuklarına inanıyorum. Peygamberlik bilgeliği üzerinde ne kadar çok çalışır, düşünür ve kafa yorarsak, Muhammed'in (s.a.a) gerçekte kim olduğunu o kadar çok sevecek ve takdir edeceğiz: Öğretileri
Merhamet ve şefkat
"Merhametli Olan, kendileri merhametli olanlara [başkalarına] merhamet eder. O halde yeryüzünde olanlara merhamet edin ki, göklerde olan da size merhamet etsin."
"Allah merhametlidir ve merhameti sever."
"O, küçüklerimize merhamet etmeyen ve büyüklerimize saygı göstermeyen bizden değildir."
Hoşnutluk ve maneviyat
"Zenginlik çok fazla mala sahip olmak değildir. Aksine, gerçek zenginlik ruhun zenginliğidir."
"Allah sizin bedenlerinize ya da dış görünüşünüze bakmaz. Ancak kalplerinize ve amellerinize bakar."
"Allah'ı anmadan çok konuşmayın. Çünkü Allah'ı anmadan çok konuşmak kalbi katılaştırır. İnsanların Allah'tan en uzak olanı da katı kalplilerdir."
"Allah'tan korkun, O'nu karşınızda bulacaksınız. Bollukta Tanrı'yı tanıyın, O da sizi darlıkta tanıyacaktır. Bilin ki yanınızdan geçen şey sizin başınıza gelmeyecekti; başınıza gelen şey de sizin yanınızdan geçip gitmeyecekti. Ve bilin ki zafer sabırla, ferahlık sıkıntıyla ve kolaylık zorlukla gelir."
"İslam beş temel üzerine bina edilmiştir: Allah'tan başka ibadete layık ilah olmadığına ve Muhammed'in Allah'ın elçisi olduğuna şahitlik etmek, namazı kılmak, zekatı vermek, Beytullah'ı haccetmek ve Ramazan orucunu tutmak. "Yüce Allah şöyle buyurmuştur: 'Ey Ademoğlu, Bana dua ettiğin ve bağışlanmayı umduğun sürece, işlediğin günahları bağışlarım. Ey Ademoğlu, günahların arşa ulaşsa da umurumda değil; sonra benden bağışlanma dilersen, seni bağışlarım. Ey Âdemoğlu, eğer Bana dünya dolusu günahla gelsen ve Bana hiçbir şeyi ortak koşmadan Bana kavuşsan, Ben de ona dünya dolusu mağfiretle karşılık veririm."
Alçakgönüllülük ve tevazu
Muhammed şöyle buyurmuştur: "Hıristiyanların Meryem'in oğlunu övdükleri gibi beni övmekte aşırı gitmeyin, çünkü ben sadece bir kulum. Öyleyse bana Allah'ın kulu ve Resulü deyin."
Peygamber'in eşi Ayşe'ye (Allah ondan razı olsun) "Allah'ın elçisi evde ne yapıyordu?" diye soruldu. "O da diğer insanlar gibiydi, elbisesini temizler ve tamir ederdi, keçisini sağardı, ayakkabılarını tamir ederdi, kendisine ve ailesine hizmet ederdi, ta ki ezan sesini duyana kadar, sonra [camide namaz kılmak için] dışarı çıkardı."
Peygamberimiz tevazu göstererek şöyle buyurmuştur: "Ben de sizin gibi bir insanım. Ben de sizin gibi unutmaya meyilliyim."
Peygamberimiz kendisini gördüğünde korkudan titreyen bir adam görünce ona, "Sakin ol, ben bir kral değilim; ben Kureyş'ten [bir Arap halkı] kurutulmuş/şıralanmış et yiyen bir kadının oğluyum" dedi.
Peygamber Rabbine şöyle dua ederdi: "Allah'ım, beni alçakgönüllü olarak yaşat, alçakgönüllü olarak öldür ve kıyamet günü beni alçakgönüllüler arasında haşret."
Ebu Said el-Hudri şöyle demiştir: "Allah'ın elçisini çamur ve su içinde secde ederken gördüm, öyle ki alnında çamur izlerini gördüm." Enes şöyle demiştir: "Peygamber arpa ekmeği ve ekşimiş yağ yemeye davet edilirdi ve o da bunu kabul ederdi."
Aişe (Allah ondan razı olsun) şöyle demiştir: "Bizim evimizde [yani Peygamber'in ev halkının evinde] (bazen) bir ay boyunca ateş yakılmazdı; sadece su ve hurma ile geçinirdik."
Başka birçok peygamberlik sözü daha vardır.Peygamber Muhammed'in bazı eylemlerine ilişkin, yüzeysel olarak sert görünebilecek başka birçok peygamberlik öğretisi ve rivayeti vardır. Ancak, sosyo-politik bağlam ve mevcut ahlaki değişkenler göz önünde bulundurulduğunda, onun en merhametli, ahlaklı ve adil insan olduğu sonucuna varmak kolaylaşacaktır. Örneğin, Peygamberimiz savaşta acımasızdı. Onun (Müslümanlardan ve gayrimüslimlerden oluşan) toplumu savunduğunu ve savaşın son çare olduğunu anlamak gerekir.
MUHAMMED (S.A.V.) HAKKINDA GAYRİ MÜSLİMLER
Muhammed (s.a.v.) hakkında yorum yapan bazı gayrimüslimleri burada bulabilirsiniz. Thomas Carlyle'ın yorumlarını özellikle ilgi çekici buluyorum.
Bunlar sadece birkaç kişi. Size yeterince bilgi verdiğimi düşünüyorum. Thomas Carlyle'ın yorumları çok ilginç çünkü Muhammed'e (s.a.v.) saldıran batıyı kınıyor ve bunun "sadece kendimiz" için utanç verici olduğunu söylüyor.
Söz verdiğim gibi, size ekstra kaynaklar sağlayacağımı söylemiştim. Size onun hakkında çok fazla bilgi sağladığı için aşağıdakileri kontrol etmenizi ŞİDDETLE tavsiye ederim. Yıllarca süren işkencelere ve halkına yapılan işkencelere katlanmak zorunda kaldığı düşünüldüğünde, doğru sözlü olmaktan başka bir şey yapması mantıklı değildir.
Bu nasıl İslam'ın bir kanıtı olabilir?
Elinizde Muhammed (s.a.v.) adında, önyargısız gayrimüslimlerin bile ne kadar büyük bir insan olduğuna tanıklık ettiği bir adam var. Muhammed'in düşmanları bile onun ne kadar iyi bir insan olduğuna tanıklık ettiler. Din değiştirmeden önce Ebu Süfyan Muhammed'den nefret ediyordu ve hatta İmparator Heraklius'un önünde Muhammed'in doğru sözlü olduğuna tanıklık etti. Peygamberlik iddiasının analizi bölümünde. Birçok itirazı inceledik ve hepsini çürüttük. Muhammed (s.a.v.) hakkında daha fazla bilgi edinebilmeniz için size ek bağlantılar sağladım. Hatta size bir Seerah kitabı bile verdim ve kısa olmasına rağmen size onun hakkında daha fazla şey anlatıyor.
Onun karakterini analiz ettiğinizde, yalancı ya da sahte bir peygamber olması hiç mantıklı gelmiyor. Açıkça doğruydu ve ondan nefret eden gayrimüslimlerin bile harika özellikler olduğunu kabul etmek zorunda olduğu birçok olağanüstü özelliğe sahipti.
El Kasım ibn Selam rivayet etti: Düşmanları Kabe'ye geldiklerinde kapısını tutuyorlardı ve Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Ne diyorsunuz? Ne düşünüyorsunuz?" Onlar üç kez "Biz senin kardeşimizin oğlu olduğunu söylüyoruz" dediler. Peygamber şöyle dedi: "Yusuf'un kardeşlerine söylediği gibi ben de size söylüyorum: Bugün sizin üzerinize bir günah yoktur. Allah sizi bağışlayacaktır, çünkü O merhametlilerin en merhametlisidir." (12:92)
Başka bir rivayette Peygamber onlara "Gidin, özgürsünüz" dedi.
Kaynak: al-Sunan al-Kubrá 18275
Derece: Al-Sawyani'ye göre sahih (otantik) [Al-sirah Al-nabaweyah kama ja'at fi al-ahadith al-sahiha cilt 4 sayfa numarası 43]
İlah tarafından yönetildiğini söyleme hakkına sahip biri varsa, o Muhammed'di (sav)
"Müslümanlığa ilk girenlerin, onun candan dostları ve ev halkı olması, Muhammed'in samimiyetini kuvvetle doğrular."
"Kendi milletini fetişizmden, meteor taşlarına tapınmaktan ve en aşağılık putperestlikten kurtardı.
**Newton, Muhammed'in, Arapları karanlıktan kurtarmak ve tek ilah (tevhit) inancını açıklamak için Tanrı tarafından gönderildiğine inanıyordu.**
"Biz Muhammed'i hiçbir zaman kibirli, yalancı, amacına ulaşmak için hile ve vasıtalara başvuran, alçak ve bayağı şeylere heves eden kibirli, yalancı ve gösterişli bir kişi olarak görmüyoruz. Onun tebliğ ettiği mesaj apaçık bir hakikatten başka bir şey değildi"
Yorumlar
Yorum Gönder